"Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir"
Mustafa Kemal ATATÜRKMustafa Kemal Atatürk, yapılan inkılapların ne ölçüde benimsendiğini ve yurdumuzun genel durumunu yerinde görmek için zaman zaman Anadolu’ya ziyaretlerde bulunmuştur. Bu amaçla Antalya’mızı 3 kez ziyaret etmiştir.
Atatürk’ün Antalya’ya gerçekleştirdiği ilk ziyaret 6 Mart 1930’da olup Atatürk’ün geleceği haberi kentte büyük sevinç uyandırdı. Sokaklar aydınlatılıp temizlendi, pek çok yere zafer takları kuruldu. Mustafa Kemal Atatürk’ü taşıyan otomobil durduğunda “Hoş geldin. Sefalar getirdin. Yaşa, var ol Gazi” sesleri kapladı. Ata’larına çok şey borçlu olan halk onu yakından görmenin sevincini heyecanını yaşıyordu. Yeni Kapı’da Valiliğe ait iki katlı köşk Ata’nın ikametine ayrıldı. Karşılama töreni bittiğinde köşke geçildi. Köşkün önünde biriken halkın bitmeyen sevgi gösterileri nedeniyle, Atatürk balkona çıkarak halkı bir kez daha selamladı. Akşam onuruna verilen akşam yemeği sırasında Türk Ocağının düzenlediği gösterileri izledi.
07 Mart 1930 Cuma günü tüm ilçe ve köylerden Gazi’yi görmek, saygılarını sunmak için gelen heyetler köşkün etrafını doldurmuştu. Atatürk, köşkün balkonundan Antalyalılara kısa bir konuşma yaptı. Akşama doğru Tophane yolu ile Buz Fabrikası ve Türk Ocağı’na gitti. Ocağın kütüphanesi, sinema ve diğer salonlarını gezerek ocak reisinden durumları ile ilgili bilgiler aldı.
08 Mart Cumartesi günü Atatürk Arapsuyu’nda pirinç ziraatı yapılan Mursil Bey Çiftliği’ne o tarihte henüz Konyaaltı’da yol olmadığı için Rüstemiye gemisi ile geçti. Ata’mızın yanında, Dahiliye Vekili Şükrü Kaya, Ordu Müfettişi Fahrettin Paşa, Vali Faiz Bey ve mebuslar bulunuyordu. Burada yenilen öğle yemeğinin ardından Gazi ve yanındakiler vapur ile Antalya sahillerini gezdi ve özellikle büyük şelaleyi gördüler. Daha sonra karadan bugünkü Lara yolu üzerinde “Rumkuş” mevkiine gidildi. Atatürk oradan denizi, karşı sahilleri, karla örtülü Beydağlarını uzun uzun seyretti ve “Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir” demekten kendini alamadı. Bulunduğu yerin adını yanındakilere sorduğunda “Rumkuş” olduğunu öğrenince Türk topraklarında Türkçe isim olması gerektiğini söyleyerek adının “Erenkuş” olarak değiştirilmesini istedi.
Tarihe ve tarihi eserlere son derece önem veren Atatürk 09 Mart Pazar günü öğleye doğru Serik, Büyükbelkıs Köyü'ndeki Aspendos Antik Tiyatrosunu görmeye gitti. Serik ve Belkıs’ta toplanan halkın sevgi gösterileri arasında Aspendos’a ulaşıldı. Tiyatronun önüne Yörük çadırı kurulmuş, her taraf bayraklarla donatılmıştı. Tiyatro, Antalya Müzesi Müdürü Süleyman Fikri Bey’in rehberliğinde gezildi. Atatürk tiyatronun dünyadaki benzerleriyle karşılaştırmasını yaparken Sanat Tarihi ve Arkeoloji alanında sahip olduğu engin bilgilerini ortaya koyuyordu. Aspendos Tiyatrosunun derhal onarılarak ziyarete açılması için direktifler verdi. Dönüşte yol üzerinde bulunan Osman Ağa’nın narenciye bahçesini gezdi, çalışmaları yakından izledi ve bu çalışmalar Atatürk tarafından takdirle karşılandı. Akşam Yeni Kapı’da halk Ata’mızın onuruna oyunlar oynadı, türküler söyledi.
Atatürk 10 Mart Pazartesi gününü köşkte, Antalya Müzesi’nden getirilen birkaç el yazması tarih kitabını ve Kuran-ı Kerim’i incelemekle geçirdi.
11 Mart Salı günü Atatürk deniz yoluyla devam edeceği yurt gezisine, program değişikliği nedeniyle son verdi. Burdur üzerinden kara yoluyla dönüş hazırlığına başlanıldı ve 12 Mart’ da Gazi yanındaki heyetle birlikte Ankara’ya uğurlandı. Yapılan uğurlama töreninde Atatürk, Antalya’ya tekrar geleceğine söz verdi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Antalya’yı ikinci ziyareti 26 Ocak 1931 tarihinde başladığı yurt gezisinin bir parçası dahilinde gerçekleşmişti. Seyahati, 1929 dünya buhranı ve Serbest Cumhuriyet Fıkrasının kapatılmasının sonuçlarını uzman bir heyet ile yerinde tetkik etmek ve yapılması gereken işleri tespit etmek üzere yapmıştı. Bu amaçla 8 Şubat 1931’de Ege Vapuru ile İzmir’den Antalya’ya yola çıktı. Ege Vapuru 10 Şubat 1931’de sabah Antalya’ya geldi. Öğleden sonra deniz motoru ile iskeleye çıkan Atatürk buradan alay karargahına giderek askeri birlikleri teftiş etti. Alaydan hükümet konağına geçerek dönemin valisinden mahalli işler hakkında bilgi aldı. Daha sonra, Belediye ve Cumhuriyet Halk Fıkrasını ziyaret ederek, memleket işleri üzerinde uzun uzun görüşmeler yaptı. Aynı gün akşama doğru Silifke’ye gitmek üzere vapuruna döndü.
Atamızın Antalya’ya üçüncü gelişleri 18 Şubat 1935 tarihindedir. İstanbul’dan Ege Vapuru ile hareket eden Mustafa Kemal Atatürk, 16 Şubat 1935 tarihinde Çeşme önlerinde Zafer Torpidosu’na geçti. Aynı torpido ile 18 Şubat 1935’de sabah Alanya’ya girdi. Burada üç saat kadar kaldıktan sonra öğleye doğru Antalya’ya geldi. Gazi’yi iskelede Kazım Özalp, Vali Saip Örge, belediye başkanı, Antalya milletvekilleri, okullar ve binlerce Antalyalı karşıladı. Kendisi için hazırlanan faytona binerek önce tophaneye daha sonra kendisine ayrılan köşke gitti. Akşama doğru çok beğendiği ve adını kendisinin koyduğu Erenkuş’a giderek Antalya’nın doğal güzelliklerini bir kez daha seyretti. O gece onuruna fener alayı düzenlendi. Büyük kurtarıcı ile beraber olan halk heyecanlı ve sevinçliydi. Ertesi gün Afet Hanım ve beraberindeki heyetle halkın sevgi ve sıcak gösterileri eşliğinde Ege Vapuru ile Antalya’dan ayrıldı. 1938 yılında tekrar Antalya’yı gelmek istedi ise de sağlık durumu iyi olmadığı için bu geziyi gerçekleştiremedi.
Atatürk’ün Antalya’yı ziyaretlerinin Antalyalılar için çok büyük önem taşıması nedeniyle her yıl 06 Mart’ da Atatürk anısına törenler yapılmaktadır. Cumhuriyetin ilk yıllarında valiliğe ait olan ve Antalya’yı ziyaretlerinde Atatürk’e tahsis edilmiş olan köşk, Atatürk Müzesi yapılmak ve onun anılarını yaşatmak üzere 1984 yılında Kültür Bakanlığına tahsis edilmiştir. Dikdörtgen planlı, iki katlı, iki cepheli, üzeri kiremit örtülü kırma çatılı taş- tuğla duvarlı olan bina 1986 yılından beri Atatürk Evi ve Müzesi olarak hizmet vermektedir.
Atatürk Evi ve Müzesi’nin alt katında Atatürk’ün Antalya’ya gelişleri ile ilgili gazete kupürleri ve fotoğraflarının yer aldığı fotoğraf sergisi alanı, “Atatürk ve Antalya” konulu belgeselin izlenebileceği barkovizyon odası, büro ile girişteki holde yemek odası; üst katında ise; yatak odası, iki adet çalışma odası, Atatürk’ün şahşi eşyalarının sergilendiği bölüm ile Cumhuriyetin Kuruluşundan günümüze kadar basılan madeni/kağıt paralar ile pullar ve hatıra paraların sergilendiği ayrı bir bölüm daha yer almaktadır.
Alanya, Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'deki Antalya iline bağlı bir turizm ilçesidir. Şehir merkezine uzaklığı 154 kilometredir. Türkiye'nin güney sahillerinde bulunan Alanya, 1.598,51 km²'lik bir alana sahiptir ve 2015'te nüfusu 291.643 kişidir.
Daha iyi bir kullanıcı deneyimi için geliştirdiğimiz mobil uygulamamıza göz atın